RFID Nedir?

RFID Nedir?

Günümüzde; kullanıcılar ve tüketiciler her gün RFID ile karşılaşıyorlar. Şirketler RFID teknolojisi ile anlık bilgiler üzerinden kararlar vererek tasarruflar sağlıyor ve kar elde ediyorlar. Sistemler daha zeki ve kullanışlı bir hal alıyorlar.

RFID teknolojisinde temel olarak RFID etiketi ve RFID okuyucusu en kritik bileşenlerdir. Bunlara ayrıca RFID yazıcısı, RFID anteni ve sistemin kullanacağı yazılımı ekleyebiliriz.

Bir RFID etiketi çip, güç kaynağı ve antenden oluşmaktadır. Etiket, bu sayede RFID okuyucularıyla iletişim kurabilir ve veri aktarıp alabilir.

RFID, üzerinde mikroişlemci ile donanmış etiket taşıyan bir nesnenin, bu etikette taşıdığı kimlik yapısı ile hareketlerinin izlenebilmesine imkân veren radyo frekansları ile çalışan teknolojiye verilen addır. RFID kelimesinin açılımı İngilizce olarak “Radio Frequency Identification” Türkçe’de ise “Radyo Frekans Tanımlama” olarak geçmektedir.

Oldukça eski bir teknoloji olan RFID’nin kullanımı, İkinci Dünya Savaşı yıllarına kadar uzanmaktadır. Ancak etiketlerin maliyetlerinin yüksekliği ve kullanım zorluğu, RFID teknolojisinin uzunca bir süre şirketler tarafından kullanılamamasına neden olmuştur.

RFID etiketleri temel olarak 2’ye ayrılmaktadır. Bunlar aktif ve pasif etiketlerdir. İki etiket türü arasındaki farklar aşağıdaki tabloda kolaylıkla görülebilir.

RFID sadece tek bir alan ya da sektörde kullanılır denemez. Bugün büyük alışveriş merkezlerinde, zincir marketlerde, hayvan takiplerinde, havayolları-kargo şirketlerinde kullanılan örnekleri vardır. Bu teknoloji ile şirketlerin avantajları, zamanla azalan insan gücü maliyeti, otomatikleştirilmiş stok kontrolü, ürün takibi ve anında ulaşılabilen envanter bilgisidir. Ayrıca RFID sayesinde şirketlerin iş süreçleri hızlanacak ve ihtiyaç duyulan gelişmiş raporlar hızlı ve doğruluğu yüksek bir şekilde oluşturulabilecektir.

RFID’nin etkileyeceği ve yerini alacağı yegâne teknoloji barkod teknolojisidir. Sadece dünyada değil, ülkemizde de çok yoğun bir şekilde kullanılan barkodun RFID’ye göre bazı dezavantajları vardır. Örneğin; görüş sahası, sadece veri okuma, kısıtlı alan ve okuma oranı gibi. Ancak barkod teknolojisinin şu anda RFID’ye göre çok güçlü bir özelliği bulunmakta. O da etiket başına maliyeti. Olaya bir de RFID yönünden bakılırsa, kolaylıkla görülebilir ki, maliyet dışında RFID teknolojisi barkoda göre oldukça avantajlı.

Çünkü RFID’de; görüş sahası kavramı yoktur.

Etiket üzerinde veri okuma/yazma işlemi yapılabilmektedir, uzun mesafe ve her okumada birden çok kalem mal okunması imkanı vardır. Bu sayede ambarınızda ya da deponuzdaki stoklarınızı haftalar – günler – saatler yerine dakikalar içinde sayabilirsiniz.

İnsan/operatör müdahalesine gerek yoktur. Bu sayede uzun dönem maliyetlerinizi tahmin edemeyeceğiniz kadar düşürebilirsiniz.

Daha fazla veri taşınabilir. Bu sayede sadece ürünün kodu değil, gerekiyorsa geldiği depo, son kullanma tarihi ya da istenen başka bilgiler etiketlere yüklenebilir.

RFID etiketlerinin ayırt edici bir diğer özelliği de çalıştıkları frekans aralıklarıdır. RFID etiketlerinin çalışma frekanslarını soldaki tabloda görebilirsiniz.

Günümüzde yaygın olarak kullanılan etiketlerin frekansları daha çok HF (High Frequency) aralığındadır. Bir etiketin maliyeti sadece aktif ya da pasif olmasına göre değil, çalıştığı frekansa göre de değişmektedir. Endüstride 13.56 MHz’lik etiket kullanılan projeler, şirketlere maliyetleri açısından da oldukça çekici gelmektedir. Ancak bazı uygulamalarda UHF frekans aralığı (800-900 MHz) kullanılması performans adına daha iyi sonuçlar vermektedir.

Herhangi bir projede hangi frekans aralığını kullanan etiketlere karar verilmesi, o projenin düşünülen ortamda gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği kararı gibi kritik kararlar tamamen tecrübe ve bilgi birikimi ile donatılmış uzman ekipler sayesinde olmalıdır. Aksi halde RFID projeleri, maliyetleri ve sonunda yaşanan koca bir başarısızlık ile birçok şirket ve kuruma faydadan çok zarar getirmiştir.

RFID etiketlerinin hafıza tiplerine gelecek olursak bunlar;

  • Reserved Memory

  • EPC Memory

  • TID Memory

  • User Memory

olarak dörde ayrılır.

Reserved Memory; RFID’nin kendine ait olan bölümdür, RFID’yi kullanılmaz hale getirmek (destroy) için gereken şifreyi ve RFID erişim şifresini içinde tutar. Destroy şifresi etiketi kullanılmaz hale getirmek için, erişim şifresi ise etiketi sadece okunabilir ya da okunabilir/yazılabilir yapmak için kullanılır. Mümkün mertebe bu iki şifre dışında şifre içermemeli ve kullanıcılar buraya özel veri yazmamalıdırlar.

EPC Memory; açılımı Electronic Power Control’dür ve adından da anlaşılacağı üzere EPC kodlarını veya elektronik üretim kodunu depolar. Bu bölüm minimum 96 bitlik bir yer kaplar. Aynı zamanda bazı etiketler kullanıcı hafızasından EPC hafızasına yer tahsis edebilmektedir. Ve son olarak EPC hafızası ilk yazılabilir bellektir.

TID Bellek; sadece üretici tarafından oluşturulan eşsiz anahtarı tutan bölümdür ve sadece bunun için kullanılır. Üzerine ya da yanına herhangi bir şey yazılamaz.

User Memory (Kullanıcı Belleği); kullanıcının EPC bölümündeki mevcut alandan daha fazla alana ihtiyacı olduğunda kullanacağı bölümdür. Normal şartlarda maksimum 512 bitlik alandan oluşmalarına rağmen 4K ya da 8K byte sahibi olan bazı etiketler de vardır. Ve son olarak User Memory kullanıcılar için ikinci yazılabilir bellektir.

RFID sisteminin eksiklerine gelecek olursak bunlardan birisi RFID etiket çarpışmasıdır. Aynı anda birden fazla etiket okuyucuya sinyal gönderildiği zaman meydana gelen bu durumun çözümü için üreticiler etiketin okuyucuya tek bir anda cevap vermesi için değişik sistemler geliştirmektedirler. Bu sistemler etiketleri tekilleştiren algoritmalar içerirler ve her etiket saniyenin binde birinde okunduğu için eş zamanlı okunuyormuş gibi görünmektedirler. Bunun yanında bir çarpışma türü de okuyucu çarpışmasıdır. Bir okuyucudan gelen sinyalin diğerinden gelen sinyalle karışmasıyla meydana gelen bu durumun çözümü ise şimdilik her okuyucunun farklı zamanlarda çalıştırılmasıdır. Böylece çakışma engellenmiş ve sorun çözülmüş olur.

Şimdiye kadar anlattığımız RFID etiketlerinin yanında bir de “çipsiz RFID etiketleri” vardır ve data aktarımı için radyo frekanslarını kullanan fakat silikon bir mikroçipte seri numarası bulundurmayan sistemlere verilen isimdir. Bazı çipsiz etiketler silikon mikroçipler yerine plastik ya da iletken polimerler bulundururlar. Diğer çipsiz etiketler ise kendilerine yönelen radyo dalgalarının bir kısmını geri yansıtan maddeler bulundururlar. Bir bilgisayar bu geri yönlendirilen dalgaları algılar ve etiketli objeyi tanımlamak için bir parmak izi gibi kullanır. Şirketler bazı gizli dokümanların kopyalanmasını önlemek için radyo frekanslarını yansıtan fiberleri kâğıda gömme çalışmaları yapmaktadır. Bu fiberleri kullanan çipsiz etiketler tedarik zinciri kullanımlarında bir dezavantaja sahiptir. Bir anda sadece tek bir etiket okunabilir.

RFID’ler ile ilgili en çok sorulan sorulardan biri de bu sistemin sağlığa zararlı olup olmamasıdır. RFID cihazlarının sağlığa zararlı olup olmadığı konusu etiket ve antenler ile ilgili değil, okuyucuların ürettiği çıkış güçleri ile ilgilidir. Bu bağlamda, pasif ya da aktif herhangi bir etiketin yüklendiği zaman yaymış olduğu enerji insan sağlığı için zararlı kabul edilmemektedir. Ancak, okuyucular için dünya üzerinde bazı standartlar vardır. Ülkemizde de Telekomünikasyon Kurumu’nun regüle ettiği bazı kurallar dahilinde okuyucuların güçleri belli seviyelerde olmalıdır. Örneğin, su anda Avrupa Birliği ülkelerinde satılmakta olan ve ETSI 302-208 standartlarına uygun üretilmiş UHF okuyucuları 2W’ye kadar güç üretmektedirler. Bu sınır, Avrupalı karar vericiler için güvenlik sınırları dahilindedir.